Yapı Kataloğu - Nitelikli Mekan Yaratma Platformu

Bize Ulaşın +90 (850) 303 27 83
Yapı Kataloğu ile WAF’a Geri Sayım | Jürilerle / Konuşmacılarla Söyleşiler

Yapı Kataloğu ile WAF’a Geri Sayım | Jürilerle / Konuşmacılarla Söyleşiler

WAF 2025 jürisinin öne çıkan isimlerinden biri Yosuke Hayano. MAD Mimarlık’ın kurucu ortağı olan Hayano, festivalde jüri üyesi olarak yer alıyor. Yapı Kataloğu’nun özel söyleşisinde, mimarlık vizyonunu ve tasarımda değer verdiği yaklaşımları paylaşıyor.

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben Yosuke Hayano, MAD Mimarlık’ın baş ortaklarından biriyim. Aslen Japonya’lıyım. Lisans eğitimimi tamamladıktan sonra yüksek lisans yapmak üzere Londra’ya, Architectural Association School of Architecture’a taşındım. Mezuniyetimin ardından Zaha Hadid Mimarlık’ta çalışmaya başladım; burada Ma Yansong ile tanıştım. Birkaç yıl sonra Ma ve diğer ortağımız Dang Qun ile birlikte Pekin, Çin’de MAD Mimarlık’ı kurduk.

Bugüne kadar mimarlık yolculuğunuzu şekillendiren en önemli dönüm noktası neydi?

Japonya’daki Echigo-Tsumari’de yer alan Tunnel of Light (Işık Tüneli) projesini tasarlamak, mimari yolculuğumdaki en belirleyici anlardan biri oldu. Bu proje aracılığıyla, yapay ve doğal çevre arasındaki sınırın nasıl bulanıklaştırılabilineceğini keşfettik. O zamandan beri proje, çok sayıda ziyaretçiyi kendine çekti ve yerel topluluk üzerinde önemli bir etki yarattı.

Bir mimar ve akademisyen olarak WAF’ın en güçlü değeri sizin için nedir—uzmanlarla gerçekleştirilen canlı sunumlar mı, küresel bakış açısı mı, yoksa başka bir şey mi?

Mimar olarak, tasarımda kendi vizyonumuzun ve temel değerlerimizin olması büyük önem taşıyor. Ancak mimarlık aynı zamanda toplumsal bir olgu, bu yüzden toplumun davranışlarını anlayabilmek için onu dikkatle gözlemlememiz gerekiyor. Bu bağlamda, diğer mimarların benzer ya da farklı toplumsal konuları kendi tasarım yaklaşımlarıyla nasıl ele aldıklarını görmek son derece değerli. WAF’ın günümüzde bu tür bir fikir alışverişi için benzersiz bir fırsat sunduğuna inanıyorum.

Bir projeyi unutulmaz yapan en önemli unsur sizce nedir?

Örneğin, her Japon ya da Çin bahçesini ziyaret edişimde, mekânsal deneyime farklı bir duygusal tepki veriyorum. Havanın durumuna, mevsime hatta kendi ruh halime bağlı olarak, mekânların sıralamasını her seferinde farklı algılıyorum. Aynı durumun mimarlık için de geçerli olduğuna inanıyorum. Çevresiyle uyum içinde olan ve her ziyaretçiye farklı bir algı sunabilen bir mimari eser, gerçek anlamda unutulmaz hale gelebilir.

Bugünün krizleri (iklim, kentleşme, göç) yarının mimarisini nasıl şekillendiriyor?

İklim değişikliği, kentleşme ve göç konuları, mimarlığın daha önce bu ölçekte hiç karşılaşmadığı büyük zorluklar arasında yer alıyor. Günümüzde, bu güçlerin toplumlarımızı nasıl dönüştürdüğünü gözlemliyoruz ve birçok şehir, böylesine hızlı değişimle başa çıkmakta zorlanıyor. Benim inancıma göre, günümüzde şehrin anlamını yeniden tanımlamalı ve geleceğin şehirleri için yeni bir vizyon öngörmeliyiz — bu görev, farklı disiplinler arasında iş birliği ile yürütülmek zorunda.

Mimarlık dışında sizi en çok besleyen sanat dalı?

El yapımı ahşap oyma, beni en çok besleyen sanat formudur. Bu süreç, hayal kurmaktan, malzeme seçimi ve teminine, işleme ve sonlandırmaya kadar tüm aşamaları kapsar; mimarlık nadiren bu kadar doğrudan bir sürece izin verir. Kendi elleriniz ve bedeninizle, herhangi bir aracı olmadan hayal ettiğinizi gerçeğe dönüştürmek, tamamen farklı ve son derece kişisel bir yaratıcı süreç.

Bir projede vazgeçilmez olan tek şey nedir?

Vizyon.

İlham kaynağınız çoğunlukla nereden gelir?

Seyahat etmekten.

Mimarlığın en zorlayıcı yanı nedir?

Orijinal olmak.

Bir yapıyı ‘zamansız’ yapan şey nedir? 

Çevreyle ilişkisi.

Mimarlıkta en çok değer verdiğiniz duygu nedir?

Özlem, hasret.