Yapı Kataloğu - Nitelikli Mekan Yaratma Platformu

Bize Ulaşın +90 (850) 303 27 83
Abdullah Demir ile SAHNE ÖNÜ, SAHNE ARKASI

Abdullah Demir ile SAHNE ÖNÜ, SAHNE ARKASI

Bu serinin sıradaki konuğu, Burak Alüminyum’un Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Demir. Onunla yalnızca iş stratejilerini ve markanın vizyonunu değil, aynı zamanda kişisel ilgi alanlarını, ilham aldığı noktaları da konuştuk. Abdullah Demir’in sahnenin önünde olduğu kadar, sahne arkasındaki dünyasına da göz atmaya hazır olun!

SAHNE ÖNÜ

Öncelikle hem kendinizden hem de firmanızın hikâyesinden kısaca bahsedebilir misiniz?

Ben Abdullah Demir, Burak Alüminyum Yönetim Kurulu Üyesiyim. Şirkette proje bazlı satış faaliyetleri ve kurumsal temsil görevlerini yürütmekteyim. İngilizce İşletme mezunuyum. Burak Alüminyum olarak, 41 yıllık sektör tecrübemizle faaliyet göstermekteyiz. Firmamız, Halil Demir ve Selahattin Özer ortaklığında alüminyum levha üretimiyle sektöre adım atmıştır. Kurucumuz Halil Demir, baba mesleğini sürdürme kararlılığıyla bu girişimi başlatmıştır. Bugün, mimari sistemler ve endüstriyel alüminyum profiller olmak üzere iki ana alanda üretim yaparak sektörün öncü firmalarından biri olmayı sürdürüyoruz.

Şirketinizi sektörde farklı kılan özellikler nelerdir?

2008 yılında oluşturulan stratejik eylem planımız doğrultusunda, faaliyetlerimizi ağırlıklı olarak mimari sistemler alanında sürdürüyorduk. Ancak uzun vadeli vizyonumuz kapsamında, havacılık, savunma sanayi ve otomotiv sektörlerinde de yer almayı hedefledik. Bu süreçte Aksan Alüminyum ile tanışmamız, şirketimizin gelişiminde önemli bir dönüm noktası oldu. Bu iş birliği sonrasında, bizi sektörde farklı kılan “bunu yaparsa Burak Alüminyum yapar” anlayışını benimsedik ve bu vizyonla ilerlemeye devam ettik. Bugün, Man, Mercedes ve EAE Elektrik gibi sektörün önde gelen markalarıyla iş birliklerimizi aynı stratejik yaklaşımla sürdürmenin gururunu yaşıyoruz.

Sektördeki genç profesyoneller veya yeni girişimciler için önerileriniz nelerdir?

Hangi sektörde olursa olsun, kişinin öncelikle kendini tanıması, yetkinliklerini ve güçlü yönlerini keşfetmesi gerekir. Genç girişimcilerin meraklı, çalışkan ve öğrenmeye açık olmaları büyük önem taşır. Geleneksel öğrenme kültürünü koruyarak, kaliteli bir birey olma hedefinden vazgeçilmemelidir. Mesleğin yanında hat sanatı, oymacılık veya yağlı boya gibi bir hobiyle ilgilenmek, yaratıcılığı ve bakış açısını geliştirir. Yönetim açısından ise, başarılı bir ekip için üretim, satış ve finans bilgisine sahip kişilerin bir arada olması gerekir. Ayrıca iyi bir yönetici olmanın yolu, kariyerin ilk yıllarında farklı pozisyonlarda çalışarak çalışan psikolojisini anlamaktan geçer. Sektör seçerken de katma değer yaratabileceğiniz alanlara yönelmek ve farklılaşmak en doğru stratejidir.

İnovasyon, şirketinizin çalışma biçiminde nasıl bir rol oynuyor?

Zaman içinde hem çalışanların, hem yöneticilerin hem de müşterilerin beklentileri değişiyor. Bu nedenle, sektörün dönemsel ihtiyaçlarını ve gelişen trendlerini yakından takip etmek büyük önem taşıyor. Ürünlerde inovasyonu sürdürebilmek, rekabet gücünü korumanın temel unsurlarından biridir. Bu noktada, güçlü proje ekibimiz sayesinde sektördeki yeniliklere hızla uyum sağlıyor ve başarılı çalışmalara imza atıyoruz. Günümüz iş dünyasında inovasyona uyum sağlayamayan firmaların herhangi bir sektörde kalıcı olma şansı oldukça düşüktür.

İş hayatındaki bağlantılarınız, projelerinizi nasıl şekillendiriyor?

Her bireyin, yaşamı boyunca etkileşimde bulunduğu bir bağlantı ağı vardır. Bu güven ilişkileri para ile değil, karakter ve yaşam tarzı ile inşa edilir. Güvenilir ve nitelikli bir networke sahip olmak, projelere her zaman bir adım önde başlamayı sağlar. Karşılaşılan sorunlarda önemli olan, insanların sizin işinize ve duruşunuza güven duymasıdır. İşinin arkasında durabilen, güven veren bir yaklaşım, uzun vadeli iş birliklerinin en güçlü temelidir.

SAHNE ARKASI

Sizi sektöre yönlendiren ana motivasyon neydi?

Sektöre aile mesleği olarak adım attım. Ancak zaman içerisinde bu sektörün dinamik yapısı, üretim süreçlerindeki yenilikler ve ülke sanayisine katkı sağlama vizyonu, beni daha da motive eden unsurlar haline geldi. Bugün itibarıyla, yalnızca bir aile geleneğini sürdürmekle kalmayıp, aynı zamanda sektörde kalıcı değerler oluşturmak ve sürdürülebilir başarıya katkı sunmak temel motivasyonum olmuştur.

Zor bir kararla karşılaştığınızda, sizi ileriye taşıyan temel değer veya inanç ne oldu?

Zor bir kararla karşılaştığımda, öncelikle sahip olduğum değerler çerçevesinde durumu analiz ederim. Karar süreçlerimde, prensiplerimi ve kurum kültürümüzü temel alarak en doğru adımı atmaya özen gösteririm. Ayrıca, fikirlerine değer verdiğim yakın çevremle istişarede bulunarak farklı bakış açılarını değerlendirir ve nihai kararı bu analiz süreci sonucunda şekillendiririm.

Mimari anlamda en çok beğendiğiniz şehir ya da yapı hangisi? Neden?

İstanbul’da bulunan Sancaklar Camii, dikkatimi çeken önemli yapılar arasında yer alıyor. Hira Mağarası’ndan esinlenilerek tasarlanmış olan caminin modern tasarımı ve minaresiz yapısı, hem anlam hem de mimari açıdan son derece etkileyici bir örnek teşkil ediyor.

Benzer şekilde, New York Manhattan’da yer alan Central Park da ilgimi çeken alanlardan biridir. Bir mimari yapı olmamakla birlikte, gökdelenlerle çevrili bir şehirde büyük ve dokunulmamış bir yeşil alanın varlığı, hem kentsel planlama hem de doğal dengenin korunması açısından dikkat çekici bir örnek sunmaktadır.

Sizi en çok etkileyen seyahat deneyiminiz neydi?

Hindistan’a yaptığım seyahat, kişisel ve kültürel bakış açımı derinden etkileyen deneyimlerden biri oldu. Ülke, farklı kültürler, inançlar, mutfaklar ve mimari yapılar açısından son derece zengin bir çeşitlilik sunuyor. Bir yandan ciddi ölçüde yoksulluk gözlemlenirken, diğer yandan ultra zengin yaşam alanlarıyla karşılaşmak, ülkenin ekonomik ve sosyal uçurumunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu tezatlıklar ve yoğun kültürel çeşitlilik, Hindistan’ı benim için her anlamda benzersiz ve unutulmaz bir deneyim haline getirdi.