Yapı Kataloğu - Nitelikli Mekan Yaratma Platformu

Bize Ulaşın +90 (850) 303 27 83
Aykut Mete ile SAHNE ÖNÜ, SAHNE ARKASI

Aykut Mete ile SAHNE ÖNÜ, SAHNE ARKASI

Bu serinin sıradaki konuğu, Team Proje Mimarlık’ın kurucu ortağı Aykut Mete. Onunla yalnızca iş stratejilerini ve markalarının vizyonunu değil, aynı zamanda kişisel ilgi alanlarını, ilham aldığı noktaları da konuştuk. Aykut Mete’nin sahnenin önünde olduğu kadar, sahne arkasındaki dünyasına da göz atmaya hazır olun!

SAHNE ÖNÜ

Öncelikle hem kendinizden hem de firmanızın hikâyesinden kısaca bahsedebilir misiniz?

Benim için tasarım, hayatın erken dönemlerinde ürün tasarımı üzerine şekillenen bir tutku oldu. Sonrasında ürünlerle birlikte, mekânların insanlar üzerindeki etkisini her zaman gözlemledim; bir odanın ışığı, bir binanın formu ya da bir sokağın atmosferi… Bu ilgim zamanla profesyonel bir mesleğe dönüştü. İç mimar olarak mezun olduktan sonra uzun vadede kendi ofisimi açma motivasyonuyla mesleğin tüm aşamalarını tecrübe ettim ve inşaat mühendisi / iç mimar ortaklığında TEAM Proje Mimarlık’ı 2012 yılında kurduk.  Yapımızın doğası gereği tasarladığımız mekanların hayata geçmesi için de çalışıyoruz. Bugün konut, ofis ve ticari projelerde hem Türkiye’de hem de uluslararası alanda işler üretiyoruz. En büyük amacımız, yalnızca mekanlar değil, insanların yaşamlarına dokunan hikâyeler tasarlamak. Bu yolculuk hem kişisel hayalimin hem de ekibimizle birlikte paylaştığımız ortak vizyonun sonucudur.

Şirketinizi sektörde farklı kılan özellikler nelerdir?

Sanırım bizi en iyi tanımlayan kelime “zamansızlık.” Biz trendlerden besleniyoruz ama hiçbir projemizin modası geçmiyor. Çünkü biz detaylarda gizlenen kalıcılığa inanıyoruz. Tasarımlarımız minimal bir çizgiye sahip, ama içinde derinlik, işçilik ve düşünce barındırıyor. Estetik, fonksiyonellik ve kullanıcı deneyimini proje ve uygulamalarımızda birleştirirken teknolojiyi de işin içine katıyoruz. Kısacası biz, mekânı yalnızca görselleştirme kaygısıyla değil; insanlara değer katan, uzun ömürlü ve özgün hale getirmek için çalışıyoruz.

Sektördeki diğer firmalarla nasıl bir işbirliği stratejisi izliyorsunuz?

İş birliğine her zaman açık bir firmayız. Çünkü biliyoruz ki tasarım kolektif bir süreçtir. Ofisteki ekibimizden, malzeme üreticisine, mühendislik ofislerine, uygulama ekiplerinden tedarikçilere kadar herkesin katkısı projeyi daha güçlü kılıyor. Biz iş ortaklarımızı yalnızca tedarikçi olarak değil, yaratıcı sürecin parçası olarak görüyoruz. Sektöre ürün ve destek veren tüm firmalar ile görüşemesek bile, birçok marka ve ürünü güncel olarak takip ediyor, projemize uygun olduğunu düşündüğümüz ürünleri tasarım aşamasında projemize entegre etmeye çalışıyoruz. Hayal ettiğimiz tasarımın uygulamaya en yakın hali ile ortaya çıkması en büyük önceliklerimizden biri.

İnovasyon, şirketinizin çalışma biçiminde nasıl bir rol oynuyor?

Bizim için inovasyon, yalnızca yeni teknolojiler değil; farklı düşünme biçimleri demek. Tasarım süreçlerimizde dijital araçlardan yoğun şekilde yararlanıyoruz ancak aynı zamanda ekip içi fikir alışverişini, kullanıcı deneyimini, hatta psikolojiyi de inovasyonun parçası olarak görüyoruz. Örneğin bir ofis tasarlarken, sadece mobilyayı değil, çalışanların psikolojisini, hareket alışkanlıklarını ve mekânla kuracakları bağı da dikkate alıyoruz. Bu süreci özellikle planlama aşamasından başlatıyoruz. Bu bakış açısı, aslında inovasyonun merkezinde yer alıyor. Çünkü her projenin kendine özgü tasarımı etkileyen kriterleri var.

Bir ofis lideri olarak, sektörde farklı paydaşlar arasında nasıl bir köprü oluşturuyorsunuz?

Benim için çalışma hayatımdaki en önemli kriter şeffaf iletişim. Herkesin aynı dili konuşması, projelerin sorunsuz ilerlemesini sağlıyor. Tasarımcı, uygulamacı, mühendis ve müşteri arasında köprü olmak, aslında liderliğin en önemli tarafı.

SAHNE ARKASI

İş hayatında en gurur duyduğunuz başarınız nedir?

Hep gelişen, sorgulama ve öğrenme motivasyonu yüksek bir kişiliğim var. Bu sebeple hiç “en”lerim olmayacak sanırım. Ama kendi ofisimi açmak benim için çok anlamlıydı. Sonrasında daha önce hiç tecrübe etmediğimiz konularda veya ölçeklerde projeler üretebilme becerisi ve özgüvenine sahip olmak hem kişisel hem de ekibimizin gücünü ve vizyonumuzun genişliğini kanıtlıyor. Bunun da beni gururlandıran bir duygu olduğunu söyleyebilirim.

Zor bir kararla karşılaştığınızda, sizi ileriye taşıyan temel değer veya inanç ne oldu?

Her zaman dürüstlük ve uzun vadeli bakış açısı. Kısa vadeli kazanç uğruna değerlerimden ödün vermedim. Bu da uzun vadede hem projelerimize hem de iş ilişkilerimize güç kattı.

İş dışında sizi heyecanlandıran hobiler veya ilgi alanlarınız nelerdir?

Sanat ve seyahat. Yeni şehirler, yeni sergiler, farklı kültürler bana uzun vadede görsel bir hafıza sağlıyor ve zamanı geldiğinde bu hafızadan ilham alıyorum.

Yoğun bir iş gününün ardından enerjinizi yenilemek için neler yaparsınız?

Çocuklarımla az veya çok mutlaka vakit geçiririm. Onların enerjisi bana her zaman iyi geliyor. Bizden küçük olabilirler, yaşanmışlıkları daha kısa olabilir ama dünyalarının bizden daha büyük olduğu kesin. Yüzmek hem zihnimi hem de vücudumu sakinleştirdiği için fırsat bulursam sevdiğim bir yenilenme  şekli oluyor.

Günlük yaşamda mimarlık veya tasarımla ilgili neler size ilham verir?

Aslında her şey. Bir gölgedeki çizgi, doğal ve insan eliyle şekillendirilmiş bir form, bir malzemenin dokusu, insanların kullanım alışkanlıkları veya çözülmeyi bekleyen yanlış bir planlama bile bir tasarımın ilhamı olabilir.