Doxa x Yapı Kataloğu Pazarlama Söyleşileri
Öncelikle hem kendinizden hem de firmanızın hikâyesinden kısaca bahsedebilir misiniz? Firmanın temel faaliyet alanı nedir, hangi ürün veya hizmetleri sunuyorsunuz?
Evet, merhaba. Ben Sevil Yıldız. Çanakçılar Şirketler Grubu'nun Doxa markasında pazarlama müdürü olarak görev yapıyorum. Yaklaşık 2 yıldır buradayım ve yapı sektöründe 25 yılı aşkın bir tecrübem var. Bu süre boyunca mobilya sektöründe de farklı görevlerde bulundum.
Çanakçılar Şirketler Grubu, 1960'ların başından itibaren Türkiye'de faaliyet gösteren köklü bir firmadır. İlk olarak banyo dünyasında, klozet ve lavabo gibi ürünlerle çalışmalarına başlamış. ancak 1990'ların başında mobilya sektöründeki ihtiyacı fark ederek mobilya üretimine adım atmıştır. Zamanla bu işin farklı bir uzmanlık gerektirdiğini düşünerek, 2005 yılında Zonguldak'ta Doxa fabrikasının temelleri atılmıştır.
Doxa, ilk etapta banyo mobilyalarıyla başlamış ancak kısa sürede ofis mobilyası üretimine yönelerek büyümeye devam etmiştir. Şu an 102.000 metrekarelik bir alana kurulu fabrikamızın 50.000 metrekarelik kapalı alanı bulunuyor. Bayileşme süreciyle birlikte ofis mobilyasında önemli bir noktaya geldik ve projelerle büyümeye devam ediyoruz. Bugün Doxa, mobilyanın birçok alanında kendini kanıtlamış bir firmadır.
Ürün gruplarımız arasında ofis mobilyalarının önemli bir yeri var. Bu alanda geniş bir koleksiyona sahibiz. Web sitemizden veya sosyal medya hesaplarımızdan ürünlerimizi inceleyebilirsiniz. Standart tasarımların yanı sıra, kişiselleştirilmiş ürünler de sunuyoruz. Uzmanlık alanımız banyo ve ofis mobilyaları olsa da mobilya sektöründe pek çok farklı ürün grubu üretebiliyoruz. Fabrikamızın büyüklüğü ve donanımı, potansiyelimizi ortaya koyuyor.
Ziyaretçilerimiz de genellikle üretim kapasitemizden ve çözümlerimizden etkileniyor. Bu anlamda, hem kendimizle gurur duyuyoruz hem de müşterilerimize güçlü bir çözüm ortağı olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. İlerleyen dönemde de büyümeye ve bu sektördeki varlığımızı güçlendirmeye devam edeceğiz.
Firma olarak sektörde nasıl farklılaşıyorsunuz?
Biz firma olarak, klasik bir mobilya üreticisinin ötesine geçmenin öneminin farkındayız. Eğer sektörde farklı bir şeyler yapmazsanız, ayrışmanız oldukça zor oluyor. Bu bilincin ışığında, fabrikamızın gücüne güveniyoruz ve markalaşma yolunda belirli bir ivme yakalamış durumdayız. Daha iyi iş sonuçları elde etmek, müşterilerimizle daha güçlü ilişkiler kurmak ve onları daha iyi anlayan bir marka olmak bizim için en önemli adımlardan biri.
Markanın ömrünü uzatacak, kalitemizin farkındalığını artıracak bir iş modeli geliştirme hedefimiz var. İş ilişkilerinde karşılıklı güvenin ve iyi iletişimin gücüne inanıyoruz. Bu nedenle, müşterilerimizi dinleyerek onların ihtiyaçlarına esnek çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Standardın dışındaki işlerin içinde yer almak, bizi sektörde farklılaştıran önemli bir unsur.
Bizim felsefemiz şu; Müşterisini iyi dinleyen bir firma, geleceği de doğru okuyabilir. Bu yaklaşım, markamızı ileriye taşımak için rehberimiz olmaya devam edecek.
Mimari projelerde ne şekilde yer alıyorsunuz? Hangi sorunu çözüyorsunuz?
Son 5 yıldır projelik işlerde hastane, otel, plaza, banka ve kurumsal yapıların dekorasyon işlerini bütünsel bir yaklaşımla, anahtar teslim hizmet sunarak önemli bir tecrübe kazandık. Bu süreç, mimarlarla olan dirsek temasımızı artırdı ve onlarla olan iş ortaklıklarımızı daha da güçlendirdi. Artık sürekli çalışmaya başladığımız, birlikte iş geliştirdiğimiz ve beraber güçlendiğimiz mimarlarımız var.
Onların işlerini güçlendiren, birçok esnek üretim yapısını sunabilen güçlü bir partner olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu alana yatırım yapmaya, insan gücümüzü artırmaya ve üretim tarafındaki esnekliğimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bu yüzden mimari projelerde bizi sıkça görmeye devam edeceksiniz.
Firmanızın son 1 yılda ağırlık verdiği pazarlama stratejisi neydi? Hangi mecralarda görünür olmayı, hangi alanlarda faaliyet göstermeyi tercih ettiniz?
Dijital pazarlamanın geleceğin pazarlaması olduğuna birçok firma gibi biz de inanıyoruz. Dünyanın artık dijitalde ve mobilde döndüğünün, insanların çok fazla ekran karşısında vakit geçirdiğinin farkındayız. Elbette fiziki alanların, basılı mecraların, televizyon ve radyonun öneminin de bilincindeyiz. Ancak son dönemde ağırlıklı olarak kendimizi dijitalde göstermeye ve bu alanda iz bırakmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda, içerik anlamında daha faydalı projeler geliştirmek için çalışıyoruz. 2025 yılında da daha iyi projelerle dijitalde daha fazla yer almayı hedefliyoruz.
Hem güçlü mecralarda varlık göstermeye hem de bu platformların etkinliklerinde yer almaya devam edeceğiz. Geleneksel pazarlamada da aktif olsak da ağırlığımızı dijital tarafa kaydırdık diyebiliriz. Bunun yanı sıra birebir ilişkilerin öneminin farkındayız. Özellikle son bir yıldır, bağlantılarımızı ve ilişkilerimizi birebir toplantılar, etkinlikler ve görüşmelerle güçlendirmeye devam ediyoruz. Çünkü birebir ilişki kurmanın çok farklı bir değer taşıdığına inanıyoruz.
Neden birebir ilişkilere önem verdiğimizi ise şu şekilde vurgulamak isterim: Zor koşulların olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu, sadece ülkemiz için değil, dünya genelinde geçerli bir durum. Bu sıkıntılı dönemde güvene dayalı kurulan ilişkilerin çok daha iyi iş sonuçları getireceğini düşünüyoruz. Zor zamanlarda insanlar, güvendikleri ve uzman ekiplerle çalışan firmalarla iş yapmayı tercih ediyor. Biz de bunun farkında olan bir firma olarak, yakın temas ilişkilerimizi ve pazarlama etkinliklerimizi asla terk etmeden, dijitaldeki varlığımızı artırarak pazarlama alanında ilerlemeye devam edeceğiz.
Peki Doxa Pazarlama Müdürü olarak, en inovatif bulduğunuz ürün hangisi ve neden?
Biz, daha çok ofis mobilyası üreten bir firma olarak görünsek de tasarımcılarla yakın çalışmaya özen gösteriyoruz. Kendi bünyemizde güçlü bir Ar-Ge ekibimiz var ve bu ekibin geliştirdiği tasarımları yoğun bir şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Ayrıca, aksesuar konusunda oldukça iyi partnerlerimizle iş birliği yaparak ürünlerimizi bu tasarımlara entegre etmeye devam ediyoruz. Bu çalışmalar sonucunda ortaya çıkan bazı özel ürünlerimizden de bahsetmek isterim.
Örneğin, "Hawk" adını verdiğimiz makam masamız, ergonomik özellikleri ve sunduğu teknolojik çözümlerle dikkat çekiyor. Günümüzde, özellikle hareketsiz bir yaşam tarzının ofislerde daha yaygın hale geldiği bu dönemde, ergonomik mobilyaların önemi büyük. Hawk makam masası, farklı boylardaki kullanıcıların kendilerine uygun masa yüksekliğini ayarlayabilmesine olanak tanıyan yükseklik ayarı gibi özelliklere sahip. Bunun yanı sıra, masanın üzerinde bulunan priz, USB girişleri ve kablosuz şarj özelliği, kullanıcıların işlerini kolaylaştırıyor. Ayrıca, masanın yakınında bulunan çöp ünitesi, buzdolabı ve entegre dolap gibi detaylarla, hem işlevsellik hem de konfor sağlıyor.
Raf ünitelerimiz de bu inovatif yaklaşımın bir parçası. Örneğin, "Connect" raf ünitelerimiz hem renk seçenekleri hem de esnek tasarım özellikleriyle kullanıcıya özgün bir çözüm sunuyor. Modüler yapısıyla ofislerde depolama alanı ya da evlerde kitaplık olarak kullanılabilecek bu ürünler, kullanıcıya ihtiyaçlarına göre kişiselleştirme imkanı tanıyor. Bu özellikler hem kullanıcılar için hem de satış yapanlar için oldukça yenilikçi bir çözüm sağlıyor.
Ürünlerimizin detaylarını görmek isteyenler, web sitemizi ziyaret edebilir ya da sosyal medya hesaplarımızı takip edebilirler. Ayrıca, YouTube kanalımızda ürünlerimizin ayrıntılarını inceleyebilirler. Biz, her zaman ulaşılması kolay bir firma olmayı hedefliyoruz. İster yazılı olarak, ister telefonla, bize ulaşmak isteyen herkes çok hızlı bir şekilde geri dönüş alabilir. Bu konuda güvenle bize başvurabileceklerini belirtmek isterim.
Bizlere sürdürülebilirliğe önem verdiğinizden daha önce bahsetmiştiniz. Firma olarak çevresel etkilerinizi nasıl minimize ediyorsunuz? Bu konu ile ilgili yaptığınız çalışmaları bizler için biraz daha detaylandırabilir misiniz?
Sürdürülebilirlik bizim için çok önemli bir konu ve farkındalığımız bu konuda her geçen gün artıyor. Çanakçılar Şirketler Grubu olarak, hem Creavit hem de Doxa markalarıyla son iki yıldır Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD) Türkiye'nin üyesiyiz. Bu işbirliği sayesinde çok önemli bilgiler ediniyor ve kendimizi geliştiriyoruz. İşleri sadece "gösteriş" amacıyla yapmaktan kaçınıyor, gerçekten sürdürülebilirlik odaklı çalışmalar yapıyoruz.
Sürdürülebilirlik denildiğinde genelde ürün ya da üretim odaklı düşünülüyor, ancak bu kavram 17 farklı hedefi kapsıyor. Bu hedefler arasında açlıkla mücadele, karadaki ve su altındaki yaşamı koruma, barış ve adalet gibi konular yer alıyor. Kapsayıcılık, sürdürülebilirliğin temel taşı. Ticari faaliyetlerde çevreye zarar vermemek, tutarsızlıktan kaçınmak ve üretim süreçlerini iyileştirmek çok önemli.
Örneğin, son iki yıldır elektrik tüketimimizin tamamını fabrikalarımızda kurulu güneş panelleriyle karşılıyoruz. Sıfır atık politikamız kapsamında ahşap atıkları yeniden değerlendiriyor, fabrikaların ısınmasında ya da yeni ürünlerin parçaları olarak kullanıyoruz. Ürün tasarımında, her bir parçanın başka bir ürünün parçası olabileceği detayına kadar düşünüyoruz. Bu, hem üretim verimliliğini artırıyor hem de ürünlerin ömrünü uzatıyor.
Zonguldak'taki fabrikamızın bulunduğu bölgeye de özel bir önem veriyoruz. Bölgedeki ormanları koruyor, ekosistemin çeşitliliğini destekliyoruz. Ormanda yaşayan hayvanların sağlığına özen gösteriyor, halkın duyarlılığıyla birlikte hareket ediyoruz. Şirket olarak bu alanlarda çok çeşitli projeler yürütüyoruz.
Ayrıca, elektrostatik toz boya teknolojisine sahibiz ve bu teknolojiyle geliştirilen “Dx Color” malzememizi ofis mobilyalarından banyo mobilyalarına kadar çeşitli alanlarda kullanıyoruz. Bu malzeme, MDF’deki kimyasal salınımı azaltıyor ve daha sürdürülebilir bir kaplama seçeneği sunuyor.
Özetle, sürdürülebilirlik hem üretim hem de iş süreçlerimizin merkezinde yer alıyor. Cinsiyet eşitliği, çevreye duyarlılık ve tedarikçilerimizle olan işbirliklerimizle bu bilinci daha da geliştirmek istiyoruz. Gelecekte, bu alandaki çalışmalarımızı daha da derinleştirerek hem topluma hem de çevreye daha büyük faydalar sağlamayı hedefliyoruz.
Bir taraftan da, teknoloji ve sunduğu gelişmeler hızlanmaya ve hemen her sektörü çok yakından etkilemeye devam ediyor. Siz firma olarak teknolojik yenilikleri ürünlerinize nasıl adapte ediyorsunuz?
Biraz önce bahsettiğim gibi, ürünlerimizi daha kullanıcı dostu hale getirmeyi ve hayatı kolaylaştıran mekanlar yaratmayı hedefliyoruz. Bu, bizim için olmazsa olmazlardan biri. Bununla birlikte, üretimde teknolojiyi biraz daha artırmamız gerekiyor. Hem ürün esnekliğimizi arttırabilmek hem de büyük ölçekli işler yaratabilmek için üretim teknolojisi, makine yatırımı ve insan kaynağı yatırımlarına önem veriyoruz. Bu alanda, verimliliğimizi artırmak, zamandan ve mekandan tasarruf sağlamak ve üretim kalitesini yükseltmek adına teknolojiye yatırım yapmamız kaçınılmaz bir gereklilik.
Çanakçılar Şirketler grubu olarak, her iki markamızda da çokça makineleşmeye yatırım yapıyor ve bu yatırımların, ürünlerimize ve kullanıcılarımıza katkı sağlamasını hedefliyoruz. Bu konuda en büyük önceliğimiz, fabrikalarımızın donanımı ve teknolojik yatırımlarının oldukça güçlü olduğunu vurgulamaktır. Ziyaretçilerimiz de fabrikalarımızı gezdiklerinde bu teknolojik altyapının altını çiziyorlar. Biz de sektörde birçok farklı markada hizmet vermiş kişiler olarak, fabrikalarımızın farkını biliyoruz. Gerçekten Türkiye’de sayılı mobilya ve seramik fabrikalarına sahip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim.
Biraz da gelecekten bahsetmek istiyorum. Sektörünüzdeki son gelişmeler ve trendler hakkındaki düşünceleriniz neler ve sizin gelecek beklentileriniz/hedefleriniz nelerdir?
Büyümek, her firmanın olmazsa olmaz hedefleri arasında yer alıyor diyebilirim, ancak bizim önceliğimiz biraz daha farklı. Özellikle son dönemde yaşanan zorlu ekonomik dalgalanmaların etkisiyle, daha temkinli adımlarla ilerlemek ve ayaklarımızı yere sağlam basarak, varlığımızı sürdürebilmek bizim için önemli bir hedef haline geldi. Bu süreçte kaliteden ödün vermeden, iyi hizmet sunabilecek seviyede ilerlemek de en büyük önceliklerimiz arasında.
Bu yaklaşım, bize daha sürdürülebilir bir yol haritası sunuyor. Aynı zamanda agresif satış hedeflerinden ya da başka tür büyüme modellerinden bizi koruyor. İşbirliklerimizi bu temkinli yaklaşım doğrultusunda çok iyi değerlendiriyor, sıkı bir şekilde sorguluyoruz. Gerçekten faydalı olabilecek noktalarda işbirliklerimizi en iyi şekilde seçiyoruz.
Gelecekte de, temkinli adımlarla attığımız her işbirliği, gerçekleştirdiğimiz her strateji ve pazarlama hamlesinde, kendine güvenen, ayakları yere basan markalar olmaya devam edeceğiz. Bu yaklaşımımız, daha sürdürülebilir bir iş modeli tercih ettiğimizi ve mütevazı bir şirket yapısına sahip olduğumuzu gösteriyor. Gelecekte de temkinli ama güçlü adımlarla işimize devam edeceğiz.
Son olarak eklemek istediğiniz birkaç cümle varsa onları alabilirim.
Evet, demin de söylediğim gibi, temkinli olmak gerçekten önemli. Bu her zaman geçerli bir yaklaşım ama önemli olan, gerçekten iz bırakacak kaliteli işlere imza atan bir marka olabilmektir. Bunun altını tekrar çizmek istiyorum. Bu yaklaşımın getirisi olarak da, iyi bir müşteri yönetimi sağlayan firmaların, uzun vadede güçlü ve sürdürülebilir markalar olarak gelecekte yer alacağına inanıyoruz. Beni dinleyen herkese ve bu organizasyonu düzenleyen değerli Yapı Kataloğu ekibine de teşekkür etmek isterim.