Adem Akı ile SAHNE ÖNÜ, SAHNE ARKASI
Bu serinin sıradaki konuğu, BIBUS Endüstriyel’in genel müdürü Adem Akı. Onunla yalnızca iş stratejilerini ve markalarının vizyonunu değil, aynı zamanda kişisel ilgi alanlarını, ilham aldığı noktaları da konuştuk. Adem Akı’nın sahnenin önünde olduğu kadar, sahne arkasındaki dünyasına göz atmaya hazır olun!
SAHNE ÖNÜ
Öncelikle hem kendinizden hem de firmanızın hikâyesinden kısaca bahsedebilir misiniz?
1980 yılında İstanbul’da dünyaya geldim. Bu kadim şehir, bana yalnızca bir yaşam alanı değil, aynı zamanda kültürel derinliği, çeşitliliği ve insan ilişkilerinin sıcaklığını kazandırdı. Bugün hem bir eş, hem de iki çocuk babası olarak, özel yaşam ve iş hayatı arasında dengeli ve bilinçli bir yol izlemeye gayret ediyorum.
Eğitim hayatımda, her zaman sorgulayan, çözüm arayan ve üretmeye hevesli bir öğrenci oldum. Makine mühendisliği lisans eğitimimin ardından, teknik bakış açımı daha geniş bir perspektifle desteklemek amacıyla İstanbul Üniversitesi’nde işletme yüksek lisansı tamamladım. Bu süreç bana sadece bir mühendis olarak değil, stratejik düşünebilen, insan yönetimini önemseyen bir lider olarak da gelişme fırsatı sundu.
Kariyer yolculuğum boyunca değişime açık olmayı, yeni fikirlere kulak vermeyi ve birlikte üretmenin değerini hep ön planda tuttum. Farklı roller üstlendim, ama hep ortak bir hedefim vardı: bulunduğum yere değer katmak. 2011 yılında kurucu ekipte yer aldığım şirketimizde, 2023 yılı itibarıyla genel müdürlük görevini üstlenmiş bulunuyorum.
Şirketimiz, merkezi İsviçre’de yer alan ve 31 ülkede faaliyet gösteren uluslararası BIBUS Grubu’nun Türkiye ofisi. Mühendislik destekli endüstriyel malzeme tedariki alanında uzmanlaşmış bir organizasyonuz. Ancak bizi farklı kılan sadece teknik altyapımız değil; aynı zamanda insan odaklı yaklaşımımız. Özellikle son yıllarda, ergonomi ve iş yerinde konforun önem kazanmasıyla birlikte, hareketli ofis mobilyaları alanında ciddi yatırımlar yapıyor; çalışanların sağlıklı, verimli ve sürdürülebilir bir çalışma deneyimi yaşamaları için çözümler üretiyoruz.
Şirketinizi sektörde farklı kılan özellikler nelerdir?
BIBUS Endüstriyel olarak bizi sektörde öne çıkaran en temel özellik, değişimi sadece takip eden değil, bizzat yönlendiren bir yapıya sahip olmamızdır. Sürekli gelişim ilkemiz doğrultusunda, pazardaki ihtiyaçlara hızlı adapte olabilen, inovasyona açık ve proaktif bir ekip kültürü oluşturduk.
Ürünlerimizin yüksek kalite standartları, yalnızca teknik mükemmeliyet değil, aynı zamanda güvenilirlik ve uzun ömürlülük anlamına geliyor. Ancak fark yarattığımız asıl nokta, yalnızca ürün satmak değil; müşterilerimize değer katan, onların iş süreçlerini kolaylaştıran ve verimliliklerini artıran çözümler sunmak.
Her yeni ürünümüzde, her hizmet adımında, müşterilerimizin beklentilerini aşmayı hedefliyoruz. Bu yaklaşımımız sayesinde, sadece bir tedarikçi değil; uzun vadeli bir çözüm ortağı olarak konumlanıyoruz. Kısacası; inovasyona olan bağlılığımız, kaliteye verdiğimiz önem ve insana dokunan yaklaşımımız bizi sektörde gerçekten farklı kılıyor.
Çalışanlarınıza veya müşterilerinize lider olarak vermek istediğiniz en önemli mesaj nedir?
Hem ekip arkadaşlarımıza hem de müşterilerimize verdiğimiz en temel mesaj şudur: Biz çok çalışmaya, gelişmeye ve yenilikleri hayatın her alanına taşımaya kararlıyız. Değişen dünyada, sadece bugünü değil, yarını da düşünen bir anlayışla ilerliyoruz.
Firmamızın “Başarınızı destekliyoruz” sloganı, bizim için bir motto olmanın ötesinde bir sorumluluk ifadesi. Müşterilerimizin büyüme yolculuklarında yanlarında yürümek, onların hedeflerine ulaşmasında en güçlü destekçilerinden biri olmak bizim en önemli misyonlarımızdan biri. Çalışanlarımıza da her zaman şunu hatırlatıyoruz: Emeğiniz değerlidir, fikriniz kıymetlidir ve bu başarı hikâyesinin en önemli parçası sizsiniz.
Ergonomik ofis çözümleriyle ilgili geleceğe dair düşünceleriniz nelerdir?
Ergonomik çalışma masaları ve hareketli ofis mobilyaları, artık sadece bir tercih değil; çalışan sağlığı ve verimliliği açısından bir gereklilik haline geldi. Dünya genelinde hızla büyüyen bu trendin, Türkiye'de de aynı ivmeyle devam edeceğine inanıyoruz.
Biz de bu dönüşümün bir parçası olarak, hem geliştirdiğimiz yenilikçi çözümler hem de müşterilerimizden aldığımız geri bildirimlerle sürekli kendimizi ileri taşıyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu alanda çok daha büyük ve fark yaratan projeleri hayata geçirmeyi hedefliyoruz.
Yapı İnovasyon Günleri gibi etkinliklere katılımın sektör liderleri için önemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
İnovasyona değer veren tüm şirketler için bu tür organizasyonlar büyük fırsatlar sunuyor. Yalnızca ürün tanıtımı açısından değil, sektör içi bilgi alışverişi, ilham verici görüşmeler ve yeni iş birlikleri açısından da çok kıymetli platformlar.
Bu yıl katılamamış olsak da önümüzdeki senelerde aktif bir şekilde yer almayı ve ürünlerimizi daha geniş kitlelerle buluşturmayı planlıyoruz. Farklılıklarımızı sahada, gerçek deneyimlerle paylaşmak bizim için her zaman öncelikli olacak.
SAHNE ARKASI
İş hayatında en gurur duyduğunuz başarınız nedir?
En büyük gurur kaynağım, BIBUS’un Türkiye’deki yolculuğu oldu. 2011 yılında yalnızca iki kişiyle ve 100 m²’lik küçük bir ofiste başladığımız bu serüvende, bugün 30 kişilik güçlü bir ekibe ve 3.000 m²’lik modern bir alana ulaştık. Bu büyüme hikâyesi, hem şahsım adına hem de şirketimiz adına büyük bir gurur kaynağıdır.
Zor bir kararla karşılaştığınızda, sizi ileriye taşıyan temel değer veya inanç ne oldu?
İş hayatı her gün yeni kararlarla, belirsizliklerle ve sorumluluklarla dolu. Bu süreçte beni en çok motive eden şey, işime duyduğum tutku ve inanç oldu. Zorlukları birer engel değil, gelişim fırsatı olarak gören bir bakış açısına sahibim.
Başarıya olan inancımız ve ekip olarak birbirimize duyduğumuz güven, her zaman en büyük gücümüz oldu. Bu değerler sayesinde en karmaşık kararların bile üstesinden gelebiliyoruz.
İş dışında sizi heyecanlandıran hobiler veya ilgi alanlarınız nelerdir?
Günlük hayatın temposundan sıyrılmak ve zihnimi tazelemek için spor vazgeçilmezim. Özellikle son dönemde crossfit ile ilgileniyorum ve bu alanda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Kış aylarında ise ailemle birlikte kayak yaparak hem kaliteli zaman geçiriyor hem de enerjimizi yeniliyoruz.
Bunun dışında, kitap okumak en keyif aldığım alışkanlıklarımdan biri. Özellikle Ahmet Ümit’in romanları favorilerim arasında. Gençlik yıllarımda tutkuyla okuduğum Agatha Christie’nin eserleri de hâlâ kitaplığımda özel bir yer tutar. Zaman buldukça kişisel gelişim kitaplarına da yer veriyorum; çünkü insan, her yaşta öğrenmeye açık olmalı.
Yoğun bir iş gününün ardından enerjinizi yenilemek için neler yaparsınız?
Yoğun bir günün ardından spor yapmak, benim için en etkili yenilenme yöntemi. Spor salonunda geçirdiğim zaman, hem zihinsel olarak arınmamı hem de fiziksel olarak enerji toplamamı sağlıyor. Bu rutin, iş-yaşam dengesini korumamda önemli bir rol oynuyor.