Yapı Kataloğu - Nitelikli Mekan Yaratma Platformu

Bize Ulaşın +90 (850) 303 27 83
  • Whitespace Architectural Design

Proje Özeti

Bu cami önerisi, görkem ya da resmiyetten değil; sadelik, açıklık ve derin bir manevi yankıdan beslenen kutsal bir mekân fikrini yeniden düşünmeyi amaçlar. İslam’ın ilk dönemlerinden bu yana cami, bireysel ibadetin ve toplu inancın mekânı olarak hizmet vermiştir—aidiyet ve inancı besleyen bir sığınak.

Doğal bir tepenin üzerinde yer alan yapı, çevreye nazik bir müdahale olarak yükseliyor. “İbadet için gereken yalnızca temiz bir yer” ilkesinden hareketle, cami bir gösteri nesnesi değil, bir sığınak olarak kurgulanıyor. Örtü niteliğindeki tekil yapı, altına yerleştirilen bir dizi mekânı kapsayarak korunma, dinginlik ve tefekkür atmosferi yaratıyor.

Tasarım Felsefesi

Tasarım yaklaşımı, İslam’ın sadelik ve tevazu değerleri üzerine temelleniyor. Yapı, manzaraya hükmetmek yerine, onunla birlikte var oluyor—yükseltilmiş bir tepe, ince dokulu bir çatıyla hafifçe örtülerek bir ibadet alanına dönüşüyor. Bu örtü, “piksel” olarak parçalanmış geçirgen bir yüzeyden oluşuyor; ışığı ve gölgeleri iç mekâna filtreleyerek geçiriyor.

Her bir “piksel”, İslam motifleriyle şekillendirilmiş prekast beton panellerle ifade ediliyor. Bu paneller, gün ışığının içeri yumuşakça süzülmesini sağlarken, ibadet edenleri duyusal bir yolculuğa davet ediyor. Süsleme yerini sadeliğe bırakıyor: doğal malzemeler, temel formlar ve ışığın sessiz etkisi tasarımın merkezine yerleşiyor.

Mekânsal Kurgusu

Plan şeması, toplu etkinliklerin kalbi olan örtülü bir avlu etrafında şekilleniyor. Fonksiyonlar net bir biçimde ayrıştırılmış kütleler içinde yer alıyor; bu da mekâna dinginlik ve amaç netliği katıyor:

  • Kadın ve erkek ibadet alanlarına ayrı girişler bulunuyor; her iki mekân da eşit özenle tasarlanmış.
  • Cenaze alanı, kütüphaneler ve toplantı odaları doğrudan açık havaya açılıyor.
  • Arınmayı ve yenilenmeyi simgeleyen sığ su ögeleri ve peyzaj unsurları camiyi çevreleyerek tefekkürü destekliyor.
  • Selvi ağaçları kenarlarda yükselerek hem koruyucu hem de yükseltici bir etkide bulunuyor; düşey formları ezan çağrısını yankılayan bir metafora dönüşüyor.

İbadet Mekânını Yeniden Düşünmek

Geleneksel olarak cami iç mekânları kubbeler ve süslemeli kemerlerle tanımlanır. Bu öneride ise daha içe dönük bir deneyim öne çıkarılıyor—yüksek tavanlar ve biçimsel sadelik, doğal ışığın ibadet alanlarına heykelsi bir biçimde süzülmesini sağlıyor. Bu mekânsal arınma hissi, hayranlık duygusunu pekiştiriyor.

Kadın ve erkek bölümleri arasında, geleneksel mashrabiya yorumuyla oluşturulmuş geçirgen bir bölme yer alıyor; bu, hem mahremiyeti hem de görsel bağlantıyı mümkün kılıyor. Mihrap ise bir niş değil, tam olarak imamın namaz kıldığı noktayı aydınlatan bir ışık demeti. Bu ışık, süslemenin değil; niyetin ve yönelimin kutsallığını hatırlatıyor.

Tek ve sade minare, düşey bir işaret olarak selvi ağacının zarif siluetinden ilham alıyor. Gücün değil, teslimiyetin simgesi olarak yükseliyor.

Herkes İçin Bir Sığınak

Bu proje, biçimsel mimarlık gösterisi değil, ruhsal açıklık arayışıdır. Alışılagelmiş semboller ya da anıtsal jestler yerine sadeliği benimser—ışığın, malzemenin ve boşluğun anlam taşımasına izin verir.

Cami, sadece ibadet edenlere değil, dinginlik, tefekkür ve bağ arayan herkese açık kapsayıcı bir sığınak olarak tasarlanmıştır. Yapı, yalnızca dinsel bir merkez değil; aynı zamanda sosyal ve duygusal bir dayanak noktasıdır. Mekânsal deneyimde eşitliği teşvik ederek—cinsiyetler arasında, bireysel ve toplu kullanım arasında—İslam’ın temel değerleri olan birlik, tevazu ve merhameti mimari yolla güçlendirir.

Bu yapıda her karar daha yüksek bir amaca hizmet eder: ruhu uyandıran bir atmosfer yaratmak. Filtrelenmiş gün ışığı, doğal malzemeler, sessiz geometriler ve açık avlular; kutsallığın sadelikte, aidiyetin ise sessizlikte bulunabileceğini hatırlatır.

Bu anlamda, cami yalnızca bir yapı değil; inançla şekillenmiş, toprakla bütünleşmiş ve herkesle paylaşılan yaşayan bir sığınaktır.