Fatih Belediye Kütüphanesi
-
Şerbetçi Architects
Fatih Belediyesi hizmet binasının zemin katında yer alan Fatih Merkez Kütüphanesi, belediye yapısının kamusal kimliğini yeniden tanımlayarak erişilebilir bir kamusal merkez haline gelmiştir. İstanbul’un en büyük kütüphanelerinden biri olan proje, kurumsal işleve kamusal katılımı entegre etmeyi amaçlamaktadır.
Fatih Belediyesi hizmet binası; A, B, C blokları ve Kültür Merkezi bloğundan oluşmaktadır. Mevcutta sirkülasyon amacıyla kullanılan ve sonradan üzeri kapatılan orta avlu, kullanıcı ihtiyaçları doğrultusunda yeniden işlevlendirilerek “kamusal açık öğrenme alanı”na dönüştürülmüştür. Proje, program revizyonu kapsamında belediyeye ait bazı servis birimlerinin üst katlara taşınması ile alanın yeniden kurgulanmasına olanak sağlamıştır. Giriş senaryosu, fonksiyon ayrıştırması prensibiyle yeniden tasarlanmış, belediye ve kütüphane kullanıcılarının akışları net biçimde ayrılmıştır.
Tasarımın ana ilkesi, akustik konforun sağlanmasıdır. Giriş holünden itibaren kullanılan akustik ahşap duvar panelleri, iç mekânda sıcaklık ve karşılama etkisi oluştururken, kullanıcıyı yapıya davet eden bir iç mekân kurgusu yaratır.
Orta avluya geçişte, mevcut bina cepheleri ve yeni oluşturulan kütüphane arasında, açılı yerleştirilmiş akustik kumaş paneller ile tanımlı bir “akustik çepher” oluşturulmuştur. Bu çepher, kullanıcılar arasında hem görsel hem işitsel bir filtre görevi üstlenmiştir. Bu akustik kabuğun merkezinde yer alan amfi oturumu, hem bireysel çalışmaya hem de topluluk buluşmalarına olanak tanıyan çok işlevli bir mekân olarak düşünülmüştür. Mekân yüksekliğinin elverdiği bölgede; kapalı seminer odası, bilgilendirme bankosu, kopyalama/baskı alanı gibi servis birimleri çözülmüştür.
Zemin katta oluşturulan yeni düzenleme ile farklı çalışma senaryolarına cevap veren; sessiz çalışma alanları, grup çalışma odaları, bireysel okuma birimleri, kafetterya zone'u tasarlanmıştır. Kütüphane girişinde, İstanbul’un en eski ve özlü bölgelerinden biri olan Fatih’in hikâyesi, İstanbul’u anlatan şairlerin dizeleri aracılığıyla ziyaretçileri karşılamaktadır. İç mekânda ise İstanbul’un kuşlarından esinlenerek tasarlanmış bir sanat yapısı ve şairlerden seçilen sözler, kullanıcıya hem kültürel hem de tarihsel bir bağlam sunar.