Yapı Kataloğu - Nitelikli Mekan Yaratma Platformu

Bize Ulaşın +90 (850) 303 27 83
Eğitim Yapılarında Yüzey Değil Sistem Tasarlamak: Matthew Pearce Public School ve Durlum Tavan Çözümleri

Eğitim Yapılarında Yüzey Değil Sistem Tasarlamak: Matthew Pearce Public School ve Durlum Tavan Çözümleri

Geleceğe Yatırım Yapılan Her Yapı, Tavandan Başlar

Eğitim yapılarında mimari, yalnızca ihtiyaç programını karşılayan bir yapı kurgusu değildir. Işık geçirgenliği, yankı kontrolü, teknik ekipmanlara erişim, iç-dış süreklilik ve kültürel bağlam; tüm bu parametreler artık her bir malzeme seçiminin gerekçesini oluşturur. Ve bu katmanların çoğu, bir binanın en az konuşulan ama en fazla sorumluluk üstlenen yüzeyinde çözülür: tavanda.

2025 yılında tamamlanan Matthew Pearce Public School, Sydney, bu anlayışla tasarlanmış örnek projelerden biri. Yeni spor salonu ve dış alan düzenlemeleri ile genişletilen okul yapısında, Durlum’un sunduğu S7 ray kanal sistemleri, eğitim mimarisinin yeni gereksinimlerine doğrudan yanıt veriyor.

Projenin Yapısal Özeti

Fotoğraf: ©Aran Anderson | Proje: Matthew Pearce Public School, Sydney | Ürün: Customised version of the S7 rail channel system, S7 EXTERIOR rail channel system
Mimar: Gardner Wetherill Architects

Ürünler:

  • S7 ray kanal tavan sistemi – 400 m²

  • S7 EXTERIOR sistemi – dış mekân geçiş ve gölgelik alanlar
    Malzeme: 1.5 mm toz boyalı alüminyum, RAL 9003
    Tasarım Özelliği: Panellere uygulanan yerli sanat desenleri, özel perforasyonla işlenmiş.

Bu proje, Durlum için yalnızca ürün tedariği değil, sistemsel çözüm ortaklığı niteliği taşıyor. Çünkü uygulanan tavan sistemleri, binanın hem teknik ihtiyaçlarını hem de kimliksel ifadesini taşıyan yüzeylere dönüşüyor.

S7 Tavan Sistemi: Mekana Yön Veren Grid

Fotoğraf: ©Aran Anderson | Proje: Matthew Pearce Public School, Sydney | Ürün: Customised version of the S7 rail channel system, S7 EXTERIOR rail channel system

Spor salonunda kullanılan S7 ray kanal sistemi, panel aralıkları, yönlenme biçimi ve perforasyon özellikleriyle mekana ritmik bir tavan kurgusu kazandırıyor. Ancak bu yalnızca görsel bir düzenleme değil.

Sisteme entegre edilen 6 büyük havalandırma kanalı, tavan yüzeyinin teknik bir taşıyıcı olarak da çalıştığını gösteriyor. Panel arkasında bulunan yutucu katmanlarla sağlanan akustik performans ise, salon hacmi içinde sesin dağılmasını dengeleyerek kullanıcı konforunu artırıyor.

Durlum bu sistemle şunu söylüyor:

“İyi bir tavan sistemi, görünmeden çözüm sunar değil; çözümün kendisi olur.”

S7 EXTERIOR ile Açık Alanda Süreklilik

 Fotoğraf: ©Aran Anderson | Proje: Matthew Pearce Public School, Sydney | Ürün: Customised version of the S7 rail channel system, S7 EXTERIOR rail channel system

Dış mekanlarda kullanılan S7 EXTERIOR sistemi, yapı ile kullanıcı arasındaki ara bölgeyi tarifler. Geçiş alanları, sirkülasyon noktaları ve gölgelik yüzeylerde hem rüzgâr yüküne dayanıklı, hem de estetik olarak cepheyle bütünleşen bir çözüm oluşturur.

Burada tavandan beklenen, yalnızca koruma sağlamak değil; yapının dışarıya verdiği ifadeyi tutarlı bir sistem diliyle sürdürmektir. RAL 9003 rengiyle sadeleştirilmiş bu yüzeyler, eğitimin sürekliliğini ve mekansal istikrarı vurgular.

Akustik, Işık ve Kültürel Kodlar: Üç Katman, Tek Yüzey

Fotoğraf: ©Aran Anderson | Proje: Matthew Pearce Public School, Sydney | Ürün: Customised version of the S7 rail channel system, S7 EXTERIOR rail channel system

Durlum’un bu projedeki yaklaşımı üç başlıkta özetlenebilir:

  1. Akustik Performans: S7 panellerin mikroperforasyonlu yapısı ve panel arkasındaki ses yutucu katmanlar, büyük hacimli iç mekanlarda yankı süresini dengeler.

  2. Işık Yönetimi: Panel aralıkları ve yönlenmesi sayesinde tavan yüzeyinde doğal ışığın mekana yayılması sağlanır.

  3. Kültürel Temsil: Panellere uygulanan yerli sanat desenleri, eğitim alanına kültürel aidiyet kazandıran bir yüzey okuması sunar.

Bu üç katmanın birleştiği yerde, artık tavan yalnızca yapı elemanı değil; mekanı tanımlayan bir sistem haline gelir.

Durlum Ürünlerinin Sistemsel Okunabilirliği

Matthew Pearce Public School’da kullanılan S7 sistemleri, Durlum’un ürün ailesindeki diğer çözümlerle de örtüşen bir tasarım mantığına sahip:

  • Expanded Metal sistemlerin geçirgenliği, burada S7’nin daha sadeleştirilmiş yüzeyinde karşımıza çıkar. Açıklık, hava sirkülasyonu ve derinlik, bu projede farklı bir mimari dille yeniden yorumlanır.

  • DUR-SONIC gibi akustik sistemler, burada mikroperforasyon ile tavanda çözülmüştür. Yani sistem görünmeden çalışır ama etkisini kullanıcı deneyiminde gösterir.

  • Fotoğraf: dur-SONIC® ART absorption system | durlum GmbH, Ürün: dur sonic art ocoustic image
  • DIAMOND TUBE gibi ışık kontrolü sunan sistemler, bu projede S7 EXTERIOR’un panel oranları ve yüzey formuyla benzer şekilde ışığın kırılma/dağılma geometrisini yöneten yüzeylere dönüşmüştür.

  • Fotoğraf: Faruk Pinjo | Proje: Biogena, Salzburg | Ürün: DIAMOND TUBE daylight system

Durlum burada ürün satmıyor, sistem dili kuruyor.

Fotoğraf: Faruk Pinjo | Proje: Biogena, Salzburg | Ürün: DIAMOND TUBE daylight system

Sonuç: Tavanı Doğru Okuyan Mimari, Kullanıcıyı Doğru Yönlendirir

Matthew Pearce Public School, modern eğitim yapılarının neye ihtiyaç duyduğunu iyi okuyan bir proje.

Durlum’un sunduğu S7 ve S7 EXTERIOR sistemleri ise bu ihtiyaçları yalnızca teknik olarak karşılamakla kalmıyor; estetik, kültürel ve performatif açıdan da sürdürülebilir bir çözüm getiriyor.

Bu projeyle birlikte tavan, teknik altyapıyı saklayan yüzey olmaktan çıkıyor; mekânın yönünü belirleyen bir sistem katmanına dönüşüyor.

Tavanı yalnızca kaplayan değil, mekana anlam katan markalar için bu örnek; uygulanmış bir tasarım vizyonudur.

Bu proje aynı zamanda şunu da gösteriyor: Bir tavan sisteminin değeri yalnızca bugünkü performansında değil, yıllar içinde değişen kullanıcı profiline, bakım ihtiyaçlarına ve tasarım beklentilerine nasıl yanıt verdiğinde gizlidir.

Fotoğraf: ©Aran Anderson | Proje: Matthew Pearce Public School, Sydney | Ürün: Customised version of the S7 rail channel system, S7 EXTERIOR rail channel system

Durlum’un bu projeye getirdiği çözümler, yalnızca bugünün eğitim ortamını değil, gelecekteki dönüşümlere uyum sağlayabilecek dayanıklı ve akıllı bir yapısal dil sunuyor.

Tasarımı, teknikle sınırlamadan sistemle derinleştiren bu yaklaşım; Durlum’un mimarlıkla kurduğu ilişkiyi tarif ediyor: Sade, sessiz değil; kontrollü, güçlü ve uzun vadeli.