Seba Boulevard Ofis
-
Sakura Mimarlık
210 metrekarelik bir alan üzerine kurulan bu proje, modern çizgilerle fonksiyonelliği, sanatsal unsurlarla mekânsal canlılığı bir araya getirmeyi amaçlayan bir ofis tasarımı olarak kurgulanmıştır. Girişte, sanatçı Evren Erol’a ait dikkat çekici bir heykel konumlandırılmış; heykelin baş kısmından yükselen ahşap küreler tavanda devam ederek, ilk izlenimde güçlü bir etki yaratması hedeflenmiştir. Bu heykelin yer aldığı mimari kütle zeminden koparılmış, ahşap bankoyla entegre edilerek iki malzeme arasında bütünsel bir geçiş sağlanmıştır.
Karşılama alanının zemininde kullanılan gri parlak mermer, doğal ahşap duvar kaplamalarıyla yumuşatılarak soğuk ve sıcak materyaller arasında dengeli bir kontrast elde edilmiştir. Giriş bankosunun sol kısmı, cam bölme ile ayrılarak toplantı odasına dönüştürülmüştür. Aynı mermer zemin kaplaması burada da devam ettirilmiş; böylece iki mekân arasında görsel ve malzeme bütünlüğü sağlanmıştır. Toplantı odasında, sanatçı Güngör Taner’in canlı ve renkli bir tablosuna yer verilmiş; bu eser, mekâna enerji ve karakter katmıştır.
Çalışma alanına geçişte, füme aynalar ve eskitme pirinç detaylara sahip metal raflar tercih edilmiştir. Aynalar, hem mekândaki ışığı hem de sanat eserlerinin etkisini yansıtarak hacme derinlik kazandırmıştır. Raflarda kullanılan bitkiler ve aksesuarlar sayesinde dinamik bir görünüm oluşturulmuştur. Açık ofis bölümünde, çalışma masaları cam önüne konumlandırılarak gün ışığından ve teras manzarasından en üst düzeyde fayda sağlanmıştır. Duvar yüzeyine entegre edilen kitchenette ünitesi, önüne yerleştirilen yüksek bankoyla birlikte çalışanlar için sosyal bir alan yaratmıştır. Hemen yanında tasarlanan özel kütüphane ve konforlu koltuklar, dinlenme ve kısa molalar için alternatif bir ortam sunmuştur.
Tavanlardan sarkan metal kuş ve bulut figürleri, duvar yüzeylerinde kullanılan dekoratif boyalar ve Devrim Erbil’e ait sanat eserleriyle ofis içinde sanatsal bir dil bütünlüğü korunmuştur.
Yönetici odasında, zemin kaplaması olarak balık sırtı desenli lamine parke uygulanmış; dolap yüzeylerinde ise kılçık desenli ahşap kaplama ve eskitme pirinç çıtalar kullanılarak duvar dekorasyonuna da taşınmıştır. Cam önüne yerleştirilen muz ağacı ve kaktüs gibi bitkiler, mekânın güneş alan cephesine uygun olarak seçilmiştir. Bu bitkilerin kattığı doğallık, sanatçı Alea Pınar Dupré’nin Atatürk portresi ile tamamlanarak, mekâna hem duygusal hem de görsel bir derinlik kazandırılmıştır.
Bu projede, çağdaş çalışma ihtiyaçları estetik bir bakış açısıyla yorumlanmış; sanat, doğa ve fonksiyonellik dengeli bir tasarım yaklaşımıyla buluşturulmuştur.