24 Mayıs 2024 Cuma günü, Medipol Üniversitesi’nde gerçekleştirilen atölyenin ilk bölümünde, Yapı Kataloğu ekibi kendilerini tanıtarak ürettikleri projelerden bahsetti ve öğrencilere Yapı Kataloğu'nu nasıl daha etkin kullanabileceklerini anlattı.

Bu bilgilendirici sunumun ardından, “Kimliğin Ne?” atölyesinin ikinci kısmı başladı. Bu aşamada, her katılımcı kendisine bir hayvan seçerek bu hayvanın özelliklerini detaylandırdığı özel bir persona oluşturdu. Daha sonra, bu karakterler için hayalî çalışma alanları tasarlayarak moodboardlar hazırladılar.

Öğrenciler, tasarımlarında kullandıkları malzemeleri Yapı Kataloğu’ndan seçerek özgün, yenilikçi ve keyifli projeler ortaya koydular. Bu süreçte, öğrenciler hem malzeme bilgilerini geliştirdiler hem de yaratıcı düşünme yeteneklerini pekiştirdiler.

Günün sonunda, Yapı Kataloğu’nun da jüri olduğu bir ekip tarafından en çok takdir edilen üç personayı ve öğrenciler tarafından oluşturulan çalışma mekânlarının detaylarını paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz:

1. Flamingo 

İstanbul Teknik Üniversitesi, İç Mimarlık Bölümü, 4. sınıf öğrencisi Başak Görk, atölye boyunca üzerinde çalıştığı “flamingo” karakterini şu cümlelerle tanımlıyor:

“Atölye kapsamında bana verilen flamingoyu; uzun bacaklarından, ikonik pozundan ve tüylerinin değişken renk tonundan dolayı “model” olacak şekilde kişileştirdim. Gösterişi seven, lüks zevkleri olan ve optimist bakış açısıyla hareket eden model flamingonun çalışma alanını tasarlarken; mekanın flamingonun doğasında olan renk paletinde modern ve lüks anlayışla kurgulanmasını tercih ettim ve malzeme seçkilerimi yaparken mümkün olduğunca suya dayanıklı ve yenilikçi olmasına dikkat ettim.”

Başak Görk’ün Flamingo personası için hazırladığı moodboard yukarıdaki gibiyken, moodboard için seçtiği ürünleri ise şu şekilde açıklıyor: 

“Flamingo'nun sulak yerlerde yaşıyor olması, çalışma mekanını tasarlarken göz önünde bulundurduğum özelliklerden biriydi. Bundan dolayı, mekân için zemin malzemesi seçerken hem estetik ve suya dayanıklı olması hem de flamingoların rengine çok yakın bulduğum Başaranlar Mermer & Traverten-Rose Traverten CC'yi tercih ettim. 

Yine su geçirgen özelliğinden dolayı, iç mekânda boya olarak, DYO'nun silikon katkılı, yüksek su iticiliğe sahip, silinebilir Dinamik İpek Mat İç Cephe Boyası'nı kullanmak istedim. Zemin ile monokrom bir renk uyumu sağlamak için 5664 Romantik renk kodunu, sonrasında ise daha sıcak ve samimi bir atmosfer yakalamak için ilk renk ile uyumlu olan 4114 Yeni Romantik kodunu kullandım.

Aydınlatma seçimi için flamingoların kıvrımlı ikonik pozları ile aynı hissiyatı aldığım, zarif  ve kıvrımlı tasarımıyla dikkat çeken aynı zamanda da güçlü ama yumuşak bir ışık yayarak modern bir aydınlatma sunan Triolux - Sinüs LED Lambader’i tercih ettim. 

Doğadan ve okyanusların büyükleri balinalardan ilham almış ve alışılmışın dışında estetik hatlara sahip olan Zivella-Whale Koltuk ve Kanepenin; ikonik, yenilikçi ve modern olarak kişileştirdiğim personam için çok uygun olduğunu düşündüm. 

Ürün seçkisinin bütününe baktığımızda hem renk uyumunun hem de mekân karakteri ve persona kurgusunun kendi içindeki uyumunun sağlandığını; yenilikçi, lüks, zarif ve flamingonun doğasına uygun bir atmosfer oluşturduğumu düşünüyorum.”

2. Lama

İstanbul Medipol Üniversitesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı, 2. sınıf öğrencisi Gülfem Sena Batur, atölye boyunca üzerinde çalıştığı “lama”yı şu cümlelerle tanımlıyor: 

“Atölye kapsamında bana verilen hayvan olan lamayı, spiritüel hayatı benimsemiş bir terapist olacak şekilde kişileştirdim. Mesleği terapist olan personamın çalışma alanını tasarlarken mistik ve doğal bir ortam olacak şekilde oluşturdum. 

Bunun için malzeme, aydınlatma ve mobilya unsurlarına dikkat ettim. Malzeme seçkilerimi yaparken özellikle doğanın sıcaklığını ve zarafetini buluşturacak, hem fonksiyonel hem de estetik olacak şekilde seçtim.”

Gülfem Sena Batur’un, “Lama” personası için hazırladığı moodboard yukarıdaki gibiyken, moodboard için seçtiği ürünleri ise şu şekilde açıklıyor: 

“Personamın bir terapist olduğunu hayal ettim ve bu meslekten yola çıkarak mistik ve doğal bir ortam oluşturmak istedim. Bunun için de doğanın sıcaklığını ve zarafetini mekânlara taşıyan AGT - Trendy Panel | 3038 Vermont Meşe kullandım. Aynı zamanda oluşturduğum yaşam alanına hem derinlik ve karakter katması hem de kullandığım mobilya ve aydınlatmaların daha çok öne çıkmasını sağlamak istedim.

Fonksiyonellik, tasarım ve estetiğin bir araya bir araya getirebilmek için mekânın tavanında FeltBi - Açılır Tavan Perdesi’ni kullandım. 

Bir terapistin çalışma mekânında en çok vakit geçirilen yer olması sebebiyle seçtiğim koltuğun konforlu olması çok önemliydi. Parla Goba T Kanepe, hem konfor hem estetik olarak çağdaş tasarım ve teknolojinin geleneksel zanaatkarlık ile buluştuğu özgün bir tasarım olduğundan aradığım özellikleri tam anlamıyla karşıladı. 

Ahşabın verdiği doğallık ve sıcaklığı gerçeğe dönüştüren, zarif ve farklı deseniyle mekânın gözdesi olacak SBS Sefer Döküm’ün SD-117 LİKYA model sobasını mekânda kullanmayı tercih ettim. Yine SBS Sefer Döküm’ün Döküm Odunluk ise zarifçe odunları sarmış gibi bir tavrı olan odunluk ise sobayı tamamlar nitelikte olup mekana ayrı bir zarafet katmasından dolayı tercihim oldu.”

3. Tavşan

İstanbul Medipol Üniversitesi, İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı, 3. sınıf öğrencisi Zübeyde Yaşa, atölye boyunca üzerinde çalıştığı “lama” karakterini şu cümlelerle açıklıyor:

“Atölye kapsamında bana verilen tavşanı, çizgi filmlerde kurgusal karakterler olarak kullanıldığından dolayı (Bugs Bunny, Alice Harikalar Diyarında…) meşhur bir karaktermiş gibi düşündüm ve ardından geleceğini kurguladım. 

Meşhur olmak tavşanı biraz yormuş ve emekli olup bahçıvan olmaya karar vermiş. Bu nedenle personam için doğayla iç içe, toprak - ahşap dokuları içerisinde bir mekân hayal ettim.”

Zübeyde Yaşa’nın, “Tavşan” personası için hazırladığı moodboard yukarıdaki gibiyken, moodboard için seçtiği ürünleri ise şu şekilde açıklıyor: 

“Personamın toprak altında yaşıyor olması, kişiselleştirme yapılırken mekanın bu tonlarda oluşması fikrini beraberinde getirmiştir. Bundan dolayı çalışma mekânının zemini için Dendro Pure Line Koleksiyonu’ndan D25 kodlu Lamine Parke’yi tercih ederek doğal ve çevre dostu bir malzemeyi kullanmak istedim. 

Tavşanların toprak altında kazdığı yollardan ilham alarak yuvarlak bir aydınlatma seçmek istedim. Bu nedenle, doğal bir malzeme olan keçenin ekolojik ve sürdürülebilirlik özelliklerini aydınlatma fonksiyonuyla birleştiren Feltouch - Pumpkin Sarkıt Aydınlatma ürününü kullandım.

Yuvarlak, doğal, kıvrımlı, eğrisel mobilya başlığını araştırırken Nehir Özbey İç Mimarlık | Ovi Armchair mobilyasını ile karşılaştım. Taşıyıcı iskelet sistemin oturma bölümünün yumuşak formuyla adeta bir uyum içerisinde birleştiğini fark ettim. Oluşturduğum personanın hikâyesi, bu mobilyayla örtüştüğü için tasarladığım moodboard’a bu berjeri başrol olarak ekledim.

Son olarak, zeminde PETRA’nın Louvre Rialto Dalle karo halısını kullandım. 

Seçkilerin bütününe baktığımızda; toprak renklerinin aktif kullanımı, ürünlerin birbiri ile uyumu ve keskin hatlar yerine doğal, kıvrımlı hatlara öncelik tanınması tavşanın doğasına uygun bir atmosfer oluşturduğunu düşünüyorum.”

Yapı Kataloğu olarak, bu tür iş birliklerinin devam etmesini dileyerek, genç tasarımcıların hayal gücünü ve yeteneklerini desteklemeye devam edeceğiz.