Ofisiniz ve tasarım çizginizi kısaca özetleyebilir misiniz?

Her yapının kullanıcılarının istek, ihtiyaç ve beklentilerinin yanında, mimarını yansıtan çok özel bir bağının olması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple, öncelikle doğa, yapı, kent ve sanatsal tasarım adına kaygılar duyuyoruz. Bunlar, tasarlanıp uygulandıktan sonra, çok uzun süre "yaşayacak yapılar" için doğruyu bulma konusunda bize yol gösteriyor.

Tasarımlarınıza başlarken ilham kaynaklarınız neler oluyor?

Belirli bir süre, disiplinli çalışma, işini severek icra etme, yapılar ve kentler için sorumluk bilinciyle hareket ettiğiniz zaman belirli bir önseziye sahip olabiliyorsunuz. Bu önsezi ve ilk izlenimlerle birçok farklı girdi harmanlanıp tasarım anlamında ilk kararları ortaya çıkartıyor. Özetle, sezilerimiz en büyük ilham kaynağımız.

Tasarım süreçlerinizde hangi faktörler sizin için önceliklidir?

Yapıların bulundukları konuma göre, öncelikli olarak doğa ile uyum içerisinde, ayrışmadan fark yaratabilmelerini arzuluyoruz.

Projelerinizde yapı malzemelerini seçerken hangi faktörleri göz önünde bulunduruyorsunuz? Sürdürülebilir, dayanıklı ve estetik açıdan projenize en uygun malzemeleri nasıl belirliyorsunuz?

Projelerimiz için daha önceden tecrübe ettiğimiz, uygulama ve sonrasında da mümkün olan en az sorun, en fazla fayda sağlayan yapı malzemelerine yöneliyoruz. Bunların, estetik açıdan değerlendirmelerinin yapılmış olmasına, büyük çoğunluğunun geri dönüştürülebilir olmasına ve hedeflediğimiz amaca hizmet etmelerine çok özen gösteriyoruz.

Geleceğin şehirleri için nasıl bir vizyonunuz var?

Aslında aradığımız tüm soruların cevapları çok basit ve çok yakınımızda. İnsan varoluşundan bugüne mimarlık ile iç içe. Tüm bu cevapların bir kaynağı doğa. Gelecek şehirleri için düşüncemiz, daha önce de Ludwig Mies van der Rohe'nin manifesto başlangıcı olmuş: "less is more"- az çoktur. Bakış açısını, doğanın bize sunduklarını kentsel yaşamımıza uygun haline getirmek, hatta kentlerden ve bugünkü hâllerinden belki de tamamen vazgeçip doğal ortamlarda, aslımıza uygun yaşamaya başlamak olarak nitelendirebiliriz. Bunu yaparken mümkün olduğunca sadeleşmek, teknolojinin getirdiği faydaları, olumlu yönde bir çeşit doğal yaşam ortamı ve döngü oluşturabilmek için kullanmalıyız.

Bugün tasarımlarınızla geleceğin şehirleri vizyonunuzu gerçekleştirmek için neler yapıyorsunuz?

Şimdilerde tasarımlarımızda öze dönüş anlamında ancak küçük dokunuşlar yapabilmekteyiz. Bu dokunuşların sayısı arttıkça, daha görünür olması mümkün olan bir tasarım anlayışına dönüşebileceğini ve benimseneceğini umuyoruz. Çünkü iyilik çoğalır. Bugünün mevcut koşulları, bireysel kararlarımızla ve oluşturduğumuz farklılıklarla, toplu kararları etkilemekte ne yazık ki biraz eksik kalmakta. Güncel hayat kaygılarından arınıp, geleceğe dair düşünmek, gezegenin varlığı ve gelecek nesillerin yaşamı için sorumluluk almak gerektiğine inanıyoruz.