Yapı Kataloğu - Nitelikli Mekan Yaratma Platformu

Bize Ulaşın +90 (850) 303 27 83
Çağın Yeni Gözdesi: Yeşil Yapılar

Çağın Yeni Gözdesi: Yeşil Yapılar

Nüfus artışıyla hızla artan yapılaşma düzeni içerisinde yeşil alanların giderek daha da sınırlandığını görüyoruz. Günümüzde yeşil alanlar, yerini artan bir hızla beton ve griye teslim etmiş durumda. Peki bu durumun tam tersi olarak yapılar da yeşillenirse nasıl olur?  

Birleşmiş Milletler (BM), yapılan araştırmalar sonucunda dünya nüfusunun % 68’inin 2050 yılına kadar şehirlerde yaşayacağını öngören raporu sunduktan sonra, tüm dünyada kent bahçelerinin yanı sıra dikey bahçeler de ortaya çıkmaya başladı. Paris’te kentsel ormanların inşa edilmesi, Singapur’da gıda kriziyle başa çıkmak için kurulan gökdelen çiftlikleri ve laboratuvarda yetiştirilen karidesler artık dünyada trend olmaya başladı.

Sürdürülebilir mimari kapsamında artık yapıların da yeşillendirilmesiyle, ihtiyacımız olan mekanlar çözümlenirken aynı zamanda doğaya verilen zarar da en aza indirgenmeye çalışılıyor. 

Doğayla uyumlu, insana huzur veren, mimariye zengin bir bakış açısı katan bahçeler; yapıya entegre edilerek, yaşayan duvarlar, yeşili bol tasarımlar veya çimenli teraslar oluşturuluyor. Doğanın ilham verici gücü ile mimarinin birleşiminden ortaya çıkan, binalara hayat vermek / duvarları canlandırmak için yapılarda çeşit çeşit bitkilerden bahçeler kuran, betonlar arasında kaybolmuş şehirlerde yeşil alanları arttıran “yeşil mimari” nedir biraz tanıyalım…

Shilda Winery, Telavi / Gürcistan 

Yeşil mimarinin asıl hedefi, tamamen sürdürülebilir olmaktır. Bu tür tasarımlarda, inşaatta kullanılan malzemelerin tümü çevre dostu olacak şekilde seçilerek, çevreye ve insan sağlığına verilen zararın minimuma indirilmesini sağlayan tasarımlar ortaya çıkarılır.

Yeşil mimari, içinde yenilenebilir enerji kaynaklarını barındıran, güneş ışığından mümkün olduğunca çok faydalanan, suların geri kazanımının sağlandığı, ısı yalıtımının iyi olduğu ve kendi enerjisini üreten ileri teknolojiye sahip çevreci yapıları kapsamaktadır. 

Yeşil mimarinin hem inşası sırasında hem de yapının kullanım sürecinde kullanıcılara sağladığı avantajları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • İnşaat esnasında oluşan kirlilik az oranda olur.
  • Kullanılan malzemeler düşük emisyon oranına sahiptir.
  • Çevrede ışık kirliliğine neden olunmaz.
  • Yapının çevresinde yeşil alan oranı artar.
  • Atık çıkışı çevreye zarar vermeyecek şekilde kurgulanır.
  • Enerji tüketimi oldukça azdır.
  • Yağmur ve yoğuşma suları geri dönüştürüldüğünden, yapı içerisinde ve peyzaj alanlarında su tüketimi azalır.
  • Gün ışığından verimli şekilde yararlanılır.
  • Binada iç mekanın hava kalitesi artırılır.

Yeşil bina olmak için sağlanması gereken koşullar nelerdir?

Bir mimarinin yeşil kabul edilebilmesi için inşaatta kullanılan yapı malzemelerinden, harcanılan enerji miktarına kadar birçok kriterin sağlanması gereklidir. Bu kriterleri sıralayacak olursak:

  • Binanın kesin olarak enerji ve kaynak tasarrufu sağlaması gereklidir.
  • Yapı ve çevresindeki biyoçeşitlilik düzeyi korunmalıdır.
  • Binaya ulaşım seçeneklerinde toplu taşımaya önem verilmelidir.
  • Yapı tasarlanırken; uzun ömürlü, dayanıklı, yenilenmesi kolay ve yeniden dönüştürülme kapasitesinin yüksek olduğu bir yapı tasarım süreci olmalıdır.
  • Küçük alanlara sahip kullanışlı mekan çözümleri yapılmalıdır.
  • Mekanların verimi artırılarak inşaat maliyetinin düşük tutulması gerekmektedir.
  • Bina yapımında çevreye ve canlılara zarar vermeyen malzemeler tercih edilmeli, sürdürülebilir kaynaklara ait malzemeler tercih edilmelidir.
  • Suyun israf edilmediği ve su tüketiminin az olduğu tasarımlar oluşturulmalıdır. Örneğin yapının çevre düzenlemelerinde daha az suya gereksinim duyan bitkiler seçilmeli, su kullanımında ekonomik kullanım sağlayan tesisat malzemeleri kullanılmalı, yağmur ve gri suların (duş, çamaşır makinesi, lavabolardaki atık sular vb.) depolanıp arıtılarak bahçe sulamasında veya tuvalet temizliğinde kullanıldığı tasarımlar tercih edilmelidir.
  • Yapı içerisinin aydınlatması olarak doğal aydınlatmaya ağırlık verilmeli, küf oluşumunu engelleyen tasarım yapılmalı; uçucu organik partiküller (VOC), böcek ilaçları, radon emisyonu, böcek ilaçları gibi çevreye zararlı ve insan sağlığını riske atan toksik madde kullanımı olmamalı ve bu gibi maddelerin bina içerisinde kullanılıp kullanılmadığı belirli sıklıklarla kontrol edilmelidir.
  • Aydınlatmalar için verimliliği yüksek olan ve az enerji harcayan elemanlar tercih edilmelidir.
  • Isıtma ve soğutma sistemlerinde yüksek verimli, emisyon oranı düşük olan ekipmanlar kullanılmalı ve mümkün olduğunca ısının geri kazanıldığı tekniklerinden faydalanılmalıdır.

Oldukça verimli ve çevreye zarar vermeyen tasarımlarıyla beğeni toplayan yeşil binalar, sürdürülebilir şehirleşmede de önemli bir rol oynamaktadır. Günümüzde artan örnekleriyle birlikte sürdürülebilir mimariye verdikleri katkı giderek büyümektedir. 

Yeşil mimariye bazı örnek yapılar

Shilda Winery, Macaristan

The Toronto Tree Tower, Toronto / Kanada

1 Hotel Paris, Paris / Fransa

PARKROYAL on Pickering / Singapur

 

Kaynakça: 

Shilda Winery, Sauska Winery, The Toronto Tree Tower, Hotel Paris, PARKROYAL 

---

Meryemnur Ekşi

1997 yılında İstanbul’da doğan Meryemnur Ekşi, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde başladığı iç mimarlık eğitimini İstanbul’da mimarlık bölümünde devam ettirerek 2018  yılında mezun oldu. Eğitim hayatına yüksek lisans yaptığı Haliç Üniversitesinde, aydınlatma üzerine yaptığı tez çalışmasıyla devam etmektedir.  “Durmak yok” mottosu ile kariyerine freelance şekilde devam etmekle birlikte akademik  çalışmalarını da aktif bir şekilde sürdürmektedir.